SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

BİRR VE SILA BAHSİ

<< 2638 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

159 - (2638) حدثنا قتيبة بن سعيد. حدثنا عبدالعزيز (يعني ابن محمد) عن سهيل، عن أبيه، عن أبي هريرة؛

 أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال "الأرواح جنود مجندة. فما تعارف منها ائتلف. وما تناكر منها اختلف".

 

[ش (الأرواح جنود مجندة) قال العلماء: معناه جموع مجتمعة وأنواع مختلفة. وأما تعارفها فهو لأمر جعلها الله عليه وقيل: إنها موافقة صفاتها التي جعلها الله عليها وتناسبها في شيمها. وقيل: إنها خلقت مجتمعة ثم فرقت في أجسادها. فمن وافقه في شيمه ألفه. ومن باعده نافره وخالفه].

 

{159}

Bize Kuteybe b. Saîd rivayet etti. (Dediki): Bize Abdü'I-Aziz (yâni İbni Muhammed) Süheyl'den, o da babasından, o da Ebû Hureyre'den naklen rivayet ettiki: Resülul\ah (Sallailahu Aleyhi ve Sellem):

 

«Ruhlar toplu cemaatlardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşır, tanışmayanlar da ayrılırlar.» buyurmuşlar.

 

 

160 - (2638) حدثني زهير بن حرب. حدثنا كثير بن هشام. حدثنا جعفر بن برقان. حدثنا يزيد بن الأصم عن أبي هريرة. بحديث يرفعه. قال "الناس معادن كمعادن الفضة والذهب. خيارهم في الجاهلية خيارهم في الإسلام إذا فقهوا. والأرواح جنود مجندة. فما تعارف منها ائتلف. وما تناكر منها اختلف".

 

{160}

Bana Züheyr b. Harb rivayet etti. (Dediki): Bize Kesir b. Hişâm rivayet etti. (Dediki): Bize Ca'fer b. Burkan rivayet etti. (Dediki): Bize Yezîd b. Esam, Ebû Hureyre'den merfu bir hadîs rivayet etti. Resûlullah (Sallailahu Aleyhi ve Sellem):

 

«insanlar gümüş ve altın madenleri gibi madenlerdir. Câhilivye devrinde hayırlı olanları fakih olmak şarfiyle İslâm'da da hayırlılarıdır. Ruhlar da toplu cemaatlardır. Onlardan birbirleriyle tanışanlar kaynaşır; tanışmayanlar ayrılırlar.» buyurmuşlar.

 

 

İzah:

Hadîs-i şerifin mânâsı ruhlar toplu cemaatlardır. Yahut muhtelif nevilerdir, demektir. Onların birbirleriyle tanışmaları Allah'ın yarattığı bir şeyden dolayıdır. Bâzıları Allah ruhların sıfatlarını tenasüp ve ahlâklarını birbirlerine uygun yarattığı için tanıştıklarını; bir takımları da ruhların toplu olarak, yaratıldığını, sonra cesetlere dağıtıldıklarını; bundan dolayı tabiatları birbirine uyanların kaynaştıklarını, uymayanlara ise birbirine muhalefet edip dağıldıklarını söylemişlerdir. Hattâbî ile bazı ulemâya göre ruhların birleşmesi, mebde itibariyle yaratıldıkları aadet ve şekâvete göredir. Ruhlar birbirlerine zıt iki kısım olarak yakılmışlardır. Dünyada bedenlere girdikleri vakit, hilkatlerine göre ya kaynaşırlar; yahut birbirinden ayrılırlar. Bu suretle hayırlılar hayırlılara, kötüler de kötülere meyleder.